Wednesday, February 19, 2014

Milas'ta Yaban Domuzu Avı


Milas'ta Yaban Domuzu Avı

Uzun zamandır avcı dostlarımdan beni bir yaban domuzu avına götürmelerini istiyordum. Tabi benim amacım fotoğraf çekmekti. Sonunda beklediğim davet geldi. Milas'a gidecektik.
Gayet profesyonelce hazırlanmış bir av safarisi. İlk akşam yemeği için Göcek'ten beyaz lağoslar ve İskenderun karidesler getirtilmişti Takip eden günlerde kimbilir daha neler yiyecektik?

Lağos buğulama

Sabah karanlığında yola koyulduk; dokuz avcı ve ava yardım eden bir düzine profesyonel rehber ile birlikte.



Dağ yolunda nefes kesen manzaralar karşısında durmadan olmazdı.





Av yüksek düzeyde heyecanlı ve bir o kadar da ilginçti. Avcılar avcı kolu düzeninde kırk elli metre aralıklarla önceden işaretlenmiş yerlere yerleştirildiler.





Profesyonel yardımcılar vadinin derinliklerinden değişik sesler çıkaran aletler ile domuzları avcılara doğru yönlendiriyor, boru, kaynana zırıltısı, çatapat ve atom sesleri onlarca av köpeği sesine karışıyor gidiyordu.
Arada sırada bir iki el silah sesi yankılanıyor, heyecan sürekli tırmanıyordu.

Birkaç kez av yeri değiştirildi. Bu arada öğlen yemek molası verildi. Arazi araçlarının yanına geldiğimizde yağmurdan korunmak için çadırlar kurulmuş, ısınmak ve üstümüzü başımızı kurutmak için ateşler yakılmıştı. Dev boyutlardaki mangaldan süzülen duman içerisinde az sonra yenecek olan sucuk ve köftelerin kokuları insanı baştan çıkartacak düzeydeydi.





Avcılardan birisi, meraklı bir İtalyan, mahalle kasabından aldığı müthiş sucukları getirmiş, Milas'lı köylülerin özellikle düğün dernek için doğaya saldıkları yabanileşmiş danalardan yaptıkları özel köfte ve sucuklarla kıyasıya rekabet ediyordu.

Avın sonunda üç tane irice yaban domuzu vurulmuştu. Yardımcılar usta bir kasap gibi hayvanları yüzüp etlerini ayıkladılar. Tatlı bir yorgunluk, dinlenmiş zihinler ve anlatılacak onlarca palavra hikaye ile İstanbul'a döndük.

Ocak 2012 

No comments:

Post a Comment